ÖZET : Dava dilekçesinde talep konusu yapılmayan bir işçilik alacağı, dava konusu alacaklarla aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğmak şartıyla, ayrıca bu alacağa ilişkin peşin harç yatırılmak kaydıyla kısmi ıslahla talep edilebilir. Davalının bu alacakla ilgili delil sunma, itirazda bulunma ve zamanaşımı def'ini ileri sürme hakkı vardır. Bu durum usul ekonomisine daha uygundur. Ancak delillerin toplandığı ve karar aşamasına gelindiği bir aşamada salt davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle ıslah yoluyla ek talepte bulunulması hâlinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 182. maddesine göre hâkim ıslahı dikkate almadan karar verebilir. Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını talep etmiştir. 21.03.2022 tarihli ıslah dilekçesinde dava müddeabihini ıslah ettiğini belirterek arttırdığı taleplere ilişkin ıslah harcını yatırmıştır. Ancak hafta tatili ücret alacağı yönünden; peşin harcını da yatırmak suretiyle usulünce bir talepte bulunmamıştır. Şu hâlde hafta tatili ücret alacağı yönünden usulünce açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile alacağının kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, müvekkilinin 17.08.2011 tarihinden 18.08.2015 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını ve ücret alacakları ödenmediğinden iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili, davacının yaptığı tüm fazla çalışmanın ücret bordrosuna yansıtıldığı ve davacının da imzalayarak bu ücret bordrolarını kabul ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
Kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay ( Kapatılan ) 22. Hukuk Dairesinin 11.11.2019 tarihli ve 2016/23332 Esas, 2019/20730 Karar sayılı ilâmıyla kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada yeniden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.10.2021 tarihli ve 2021/8409 Esas, 2021/14220 Karar sayılı ilâmıyla;
"...
Dairemizce yapılan bozmada; personel bazlı detaylı bordroların neye dayanılarak düzenlendiği anlaşılamadığı, söz konusu bordrolarda davacı imzasının da bulunmadığı bu nedenle davacı yönünden bir bağlayıcılığı olmadığı, davacıya iş yerindeki çalışma düzenini ve saatlerini açıklattırılarak ve taraf tanıkları yeniden dinlenerek davacının iş yerindeki çalışma düzeni, davacının vardiyalı çalışıp çalışmadığı, günlük çalışmasının başlangıç ve bitiş saatleri, ara dinlenme süresi, haftada kaç gün çalıştığı hususları ile personel bazlı detaylı bordroların neye göre ve nasıl düzenlendiği de açıklığa kavuşturulduktan sonra dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden bir arada değerlendirilmek suretiyle davacının önce günlük, sonra haftalık çalışma süresi belirlenerek haftalık çalışma süresinin aşılıp aşılmadığı ve davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı yönünden bir sonuca varmak, fazla mesai yaptığının anlaşılması halinde iş sözleşmesindeki fazla mesainin ücrete dahil olduğu yönündeki hüküm dikkate alınarak yıllık 270 saati aşan fazla mesai ücretini hüküm altına almak ve bunun sonucunda fesih tarihinde ödenmeyen fazla mesai ücretinin bulunduğu anlaşılır ise iş sözleşmesinin işçi tarafından feshinin 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı sebebe dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının da kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma sonrasında davacının beyanları alınmış, taraf tanıkları yeniden dinlenilmiştir. Ancak söz konusu beyanlar değerlendirilmemiş, personel bazlı detaylı bordroların neye göre nasıl düzenlendiği açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacı yönünden bağlayıcılığı olmadığı belirtilmesine karşın sadece personel bazlı bordrolar dikkate alınarak davacının fazla mesai yapmadığı değerlendirilerek davanın reddedilmesi isabetli olmamıştır. Bozma ilamına uyan mahkeme bozma ilamı ile bağlı olup bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmesi hatalıdır." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe
1- )Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- )Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hafta tatili alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.
Dava dilekçesinde talep konusu yapılmayan bir işçilik alacağı, dava konusu alacaklarla aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğmak şartıyla, ayrıca bu alacağa ilişkin peşin harç yatırılmak kaydıyla kısmi ıslahla talep edilebilir. Davalının bu alacakla ilgili delil sunma, itirazda bulunma ve zamanaşımı def'ini ileri sürme hakkı vardır. Bu durum usul ekonomisine daha uygundur. Ancak delillerin toplandığı ve karar aşamasına gelindiği bir aşamada salt davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle ıslah yoluyla ek talepte bulunulması hâlinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 182. maddesine göre hâkim ıslahı dikkate almadan karar verebilir.
Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını talep etmiştir. 21.03.2022 tarihli ıslah dilekçesinde dava müddeabihini ıslah ettiğini belirterek arttırdığı taleplere ilişkin ıslah harcını yatırmıştır. Ancak hafta tatili ücret alacağı yönünden; peşin harcını da yatırmak suretiyle usulünce bir talepte bulunmamıştır. Şu hâlde hafta tatili ücret alacağı yönünden usulünce açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile alacağının kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 21.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.