Avukata Sor Whatsapp Üzerinde Sor [email protected]
 

CORONA VİRÜSÜ TESTİNİN POZİTİF OLMASI VELAYETİ ETKİLER Mİ?

27.11.2020 tarihli ulusal medya kanallarında ve gazetelerde çıkan bir haber velayeti kendisinde olan Corona riskli kişileri endişelendirdi. Ordu 2’nci Aile Mahkemesi, bir hastanede , evde sağlık hizmetleri hemşiresi olarak çalışan annenin yanında kalan çocuğunun velayetini, koronovirüs pandemisini gerekçe göstererek boşanma aşamasında olduğu eşine verdi. Velayeti kendisinden alınan anne ise "Covid – 19 benim suçum değil" diyerek çocuğunun velayetinin kendisine verilmesini istedi.

Haberlerin ayrıntılarına göre Ordu’da C.D. ve M.A.D. çifti karşılıklı olarak birbirlerine boşanma davası açtı. Bu süre içerisinde mahkeme geçici olarak çocuğun velayetinin anne C.D.’ye verilmesine karar verdi. Ancak baba M.A.D. eski eşinin ambulans hemşiresi olduğunu ve sürekli evlere girip çıktığını, çocuğunun salgın nedeniyle ağır risk altında olduğunu ifade ederek velayetin kendine verilmesi talebiyle 13 Temmuz’da mahkemeye başvurdu. Ordu 2’nci Aile Mahkemesi, geçtiğimiz hafta Cuma günü ara bir duruşma açtı. Davada, M.A.D. “Çocuğumun kronik bir rahatsızlığı var. Her iki kulağında da tüp var. Bağışıklık sistemi düşük ve alerjik yapıda bir çocuktur. Bu nedenle velayetin, geçici olarak da olsa bana verilmesini istiyorum” sözleriyle durumu anlattığı bir dilekçe verdi. Mahkemece alınan kararda, corona virüs hastalığının yüksek bulaşıcılığının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekilirken, “Geçici velayetinin babaya verilmesinin çocuğun yüksek yararına olacaktır” ifadesi yer aldı. Velayeti kendisinden alınan anne karara itiraz ettiklerini beyan ederek kararın emsal olmasından korktuklarını beyan etti.

Yazımızın yazıldığı tarih itibari ile Yüksek Mahkemeler nezdinde Corona Virüsünün velayetin değiştirilip değiştirilmeyeceği konusunda herhangi bir yüksek yargı kararı bulunmamaktadır.

Velayet konusundaki yasal düzenleme şu şekildedir.Türk Medeni Kanunun 336 maddesine göre Ev -lilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir şeklindedir.

Türk Yargı sisteminde ise mahkemelerce velayet düzenlemesi yapılırken aşağıdaki yöntem izlenmektedir. Velayet konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuğun eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek velayet hakkındaki görüşünün sorulması ve 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının yaşanılan ortamında da inceleme yapmak sureti ile araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmektedir.

Ayrıca velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararıdır" ( Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. /1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b ) Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesiyle Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür.

Görüleceği üzere yukarıda ayrıntılı şekilde anlattığımız üzere ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilememektedir. Tarafların sosyal konumları, meslekleri, çocuğun üstün yararını etkilemeyecektir. Şu anda tüm dünyayı ve ülkemizi derinden etkileyen Corono Virüsü velayetin değiştirilmesini gerektirmemektedir. Aksinin düşünülmesi ahlaki olmadığı gibi vicdani de değildir. Velayeti kendisinde bulunan anne veya babanın Corona testinin pozitif çıkması velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması sebebi oluşturmaz. Ayrıca velayeti kendisinde bulunan anne veya babanın mesleği de velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması sebebi oluşturmaz. Özetle ; Velayeti kendisinde bulunan eşin mesleğinin hemşire, eczacı, doktor , hastabakıcı ,polis vs. gibi corono riski yüksek mesleklerden olması velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması sebebi oluşturmaz.

Her ne kadar bu konuda Yüksek Mahkemede karar verilmemiş ise de sağlık çalışanlarının tedirgin olmasına gerek yoktur. Ordu 2. Aile Mahkemesinde verilen karar spesifik bir karar olup Yüksek Yargıda benzer bir mahiyette karar çıkması mümkün görülmemektedir.


Yol Tarifi