25.11.2020 tarihinde Sözcü gazetesinde İsmail Akduman imzalı habere göre ; Amasya’nın bir köyünde Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifi’nden aldıkları tarımsal malzemelerin bedellerine uygulanan yüksek faiz ve katılım katkı payı ile borcu katlanan Amasyalı çiftçilerin traktörleri haczedildiği, çiftçilerin kısa süre önce “Bütün köy icralık” diyerek eylem yaptığı, Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifi'nden aldıkları kredilerin faiziyle birlikte ödenemeyecek boyuta geldiği, çiftçilerin bir süre önce eylem yaptığı ve eylem yapan çiftçilerin traktörleri haczedilmeye başlandığı ,köye jandarma eşliğinde gelen kooperatifin avukatının alacaklarına karşılık köylünün traktörlerine ve araçlarına el koyduğu ,19 köylünün traktör, tarım aracı veya kamyonetinin haczedilerek çekildiği belirtilmiş ve bu konu bir çok yerel medya ile bazı ulusal kanallarda haber olmuş ve daha sonraki haberlerde ise çiftçilerin sosyal medyada kendi aralarında örgütlendiği ve sosyal medyada Tarım Kredi Mağdurları şeklinde gruplar kurduğu belirtilmiştir.
Konunun hassasiyeti ve mağdurların çok fazla olduğu dikkate alınarak iş bu makale kaleme alınmıştır. Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki İcra İflas Hukukunun temel amacı alacaklının alacaklarına kavuşmasını sağlamaktır. Bu çerçevede borçlunun borcunu ödememesi halinde borçlunun menkul, gayrımenkul malvarlığı üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları haczedilebilir. Ancak alacaklıya tanınan bu hak sınırsız değildir. Nitekim İcra iflas Kanununda bu durum ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş ve çitçilerin mesleğine devam edebilmesi için gerekli alet ve edavatların haczedilemeyeceği belirtilmiştir.
Konu ile ilgili yasal düzenleme İİK 82 Maddede düzenlenmiş olup anılan maddenin 4 fıkrasına göre ;Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alât ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları, haczedilemez. 6532 sayılı yasa ile 02.07.2012 tarihinde eklenen ek fıkraya göre de haczedilen malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.
İİK 82 maddede çok açık bir şekilde görüleceği üzere geçim için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ile nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Ek fıkraya göre ise de haczedilen malların (traktörün veya diğer alet ve edavatın ) kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.
Yüksek Yargının verdiği kararlarda da açıkça belirtildiği üzere İİK'nın 82/1 maddesinin 4. bendi ve 82/2. maddesine göre, "Borçlu çiftçi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi, çift hayvanları, nakil vasıtaları, diğer eklenti ve ziraat aletleri " haczedilemez. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl mesleğinin çiftçilik olması ve bilfiil bu işi yapması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya ( yarıcıya ) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı tespit edilerek, borçlunun şikayet konusu yaptığı araçların hangilerinin borçlunun çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez olduğunun keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.
Anılan maddeye göre haczedilmemesi gereken taşınır ve taşınmaz malları ve miktarları tespit edilirken, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı ile tarımsal faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olup olmadığı hususunun gözönünde tutulması gerekmektedir. Traktörde bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir. Bugün ülkemizde kara sabanla çiftçilik yapan çok az sayıda insan kalmıştır. Kara saban çağdaş bir tarım aleti olmadığı gibi hayvanlarla nakil yapılması da çağdaş bir yöntem değildir. Bu itibarla teknolojideki gelişmeler nedeniyle verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı arttıran, ekonomik hayata artı değerler kazandıran makinelerde çiftçilerimiz için bir ihtiyaçtır. İİK.'nın 82. maddesinin 2. fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirmesi gerekmektedir. Bir traktörün borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.12.1972 tarih ve 542/1979 Sayılı kararında; "maddede sözü edilen aile tabirine, davacının, kanunen geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerin dahil olacağı ve haczi caiz olmayan arazi tespitinde, böyle bir ailenin geçimi için zaruri olup olmadığının göz önünde tutulması gerektiği" belirtilmiştir.
Mahkemece, şikayetçinin çiftçilik mesleğini devam ettirebilmesi için bu mesleği icra ettiği arazinin miktar ve vasfı da dikkate alınarak traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa şikayete konu traktörün kıymeti ve borçlunun haline münasip traktörü temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen traktörün kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen traktör için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki traktör ise maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun büyük ölçekte tarım arazisine sahip olması çok sayıda traktöre sahip olmasını gerektirmediği gibi çok vasıflı ve birden fazla traktöre sahip olması da maddenin amacına aykırıdır.
Mahkemelerce borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için yeterli arazi miktarı ile arazi üzerinde yetiştirilebilen ürün de dikkate alınarak borçlunun İİK.'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 4.ve 7. bentleri kapsamında faaliyetlerini sürdürebilmesi için traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa traktörün kıymeti ve borçlunun haline münasip traktörü alabilmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten ve traktör haline münasip ise üzerindeki haczin kaldırılmasına traktörün kıymeti borçlunun haline münasip traktörün bedelinden fazla ise satılmasına, satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen traktörü alabilmesi için gerekli olan paranın borçluya bırakılmasına, kalanın alacaklıya ödenmesine karar vermesi gerekmektedir.
Borçlu çiftçinin haczedilmezlik itirazını haczin yapıldığı tarihten itibaren 7 günlük süre içinde İİK 16 madde gereği İcra Mahkemesi Hakimliğine yapması gerekmektedir. İcra müdürlüğü veya Hakimliği resen haczedilmeklik kararı veremez. Çiftçilerimizin mağdur olmaması amacı ile anılan hususlara dikkat etmesi gerekmekte olup anılan sürelerde anılan yerlere itirazlarını yapması gerekmektedir.