Fikri mülkiyet hukuku, genel olarak iktisadi değer taşıyan fikri emek ürünlerini koruyan bir hukuk dalıdır. Fikri mülkiyet hukukunun koruma alanları açısından doktrinde genel olarak fikri haklar ve sınaî haklar şeklinde ikili bir ayrım öngörülmüştür. Fikri hakların kapsamını ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanat, sinema eserleri vb. eser türleri oluşturmaktadır. Sınaî haklar ise patent, marka, tasarım, faydalı modeller, coğrafi işaretler, biyoteknolojik buluşlar vb. buluşları ihtiva etmektedir. Ne var ki, fikri mülkiyet hukukunun kapsamı sayılan eser ve haklardan ibaret değildir. Bilindiği üzere günümüzde teknoloji hızla gelişmekte, toplum yapısında çeşitli gelişme değişimler olmakta, gelişen süreçte yeni icat ve buluşlar gün yüzüne çıkmaktadır. Bu açıdan fikri mülkiyet hukuku da bu gelişmeler ile paralellik göstermektedir. Yeni icat ve buluşlar ile farklı alanların keşfedilmesi ile fikri mülkiyet hukukunun koruma alanı ve kapsamı da gelişmektedir. Bu açıdan fikri mülkiyet hukuku dinamik bir hukuk dalıdır. Fikri mülkiyet hukukunun tarihsel gelişim süreci de bu kapsamda şekillenmiştir.